geoffrey chaucer ne demek?

Geoffrey Chaucer (d. 1340-43 - ö. 25 Ekim 1400), İngiltere'nin ve İngilizce edebiyatın ilk büyük şairi.

Hayatı

Genç yaşında saray hizmetlisi olarak sarayda bulundu. Kralın oğullarından John of Gaunt onu himayesine aldı. İç oğlanlıktan silahtarlığa geçti. Savaşta Fransa'da esir düştü. Fidyesi ödendi ve serbest bırakıldı. Çeşitli görevlerle değişik ülkelere seyahat etti. Rönesans'ın başlamış olduğu İtalya'da bulundu. Fransızca ile beraber İtalyancayı da öğrendi. Dış görevlerinden ülkesine döndükten sonra parlamento üyeliği dahil değişik memurluklar yaptı. Ölünce Westminster Katedraline gömüldü. Daha sonra ölen bazı şairlerin Chaucer'e yakın yerlere gömülmeleri ile oraya şairler köşesi denildi.

Chaucer yaşamı boyunca farklı ülkelerde bulundu. Birbirinden değişik işler yaptı. Sarayda yaşadı. Rönesans İtalya'sına seyahat etti. Yüzyıl savaşlarına, veba salgınına, köylü ayaklanmasına ve Katolik kilisesi baskısına tanıklık etti. Hayatı boyunca edindiği tecrübeler, okuduğu kitaplar, etkilendiği yazarlar ve doğaya olan bakışı açısından onun edebiyatını anlamaya çalışmalıyız.

Edebiyattaki Yeri

Geoffrey Chaucer çağdaşı William Langland ile beraber İngiliz edebiyatında Rönesans'ın habercileridirler. Kendilerinden önceki edebiyata getirdikleri şöyle özetlenebilir. İçinde yaşadığı çağın felaketlerine ve içinden çıktığı edebiyatın geleneğine rağmen Chaucer karamsar değil, neşeli bir tarzı benimsemiştir. Kuzeyin Anglo-Sakson şiir geleneği ve Orta Çağ Katolik Kilisesinin baskıcı karanlık yapısı Chaucer ile birlikte Normanların aydınlık yapısına dönüşür.

Değindiği konular benzer olsa da Chaucer'i okuyanlar ahlak dersinden çıkmış ve öfkeli hissetmezler kendilerini. Aksine kişilere ve topluma yönelttiği eleştiriler sempatik ve komiktir. Karakterler kendileri bile durumları ile alay ederler.

Orta Çağın sıklıkla tercih edilen alegorik üslubu, sembolik kişilerin ve toplumun ele alınışı Chaucer'de kişilerin gerçekçi tasvirleri biçimindedir. Bu da bireyin değer kazandığı Rönesans'a yönelimdir.

Ele aldığı konular din, kahramanlık öyküleri ve ulaşılmaz aşkların ötesine kişilerin gerçekçi tecrübelerine dönüşür.

Şiirlerinde geleneksel aliterasyonları değil, Fransız ve İtalyan şairlerin kullandıkları uyakları benimsemiştir.

Eserlerinde kendinden öncekiler ve çağdaşlarının aksine tamamen İngilizce yazmıştır. Günümüz İngilizcesinin gelişimi açısından önemli bir basamaktır.

Yazarın başyapıtı The Canterbury Tales (Canterbury Hikâyeleri) hem İngilizce edebiyatın hem de Orta Çağ edebiyatının en önemli eserlerinden biridir.

Yapıtları

  • The Book of the Duchess (1369)
  • The Parliament of Fowls (1380)
  • The House of Fame (1380)
  • The Legend of Good Women
  • Troylus and Cryseyde
  • The Canterbury Tales (1386)
  • The Book of the Lion (Yazarın kitapları arasında saydığı ama henüz bulunamamış eseri)
  • Romaunt of the Rose(Çeviri)
  • De Consolatione Philosophiae(Çeviri)
  • Treatise on the Astrolobe(Çeviri)

Kitapları

  • Canterbury Hikâyeleri, Yapı Kredi Yayınları, Nisan 2006
  • Canterbury Hikâyeleri Genel Prolog, Gündoğan Yayınları, Ağustos 1993

Kaynakça

Orijinal kaynak: geoffrey chaucer. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Kategoriler